Ata Kam
Ata Kam (1983) yılında Ankara’da doğdu, yaşamını İstanbul’da sürdürmektedir.
Yıldız Teknik Üniversitesi, İletişim Tasarımı bölümünü bitirdikten sonra
eğitimine İnternational Center of Photography ve Parsons - The New School’da
devam etti. ‘Dream Land’ 2012, (İstanbul) ve ‘White Noise’ 2013, (Tokyo) olmak
üzere iki kişisel yayını bulunan sanatçı, çalışmalarını paylaşmak için kitap
formuna öncelik vermektedir. Şimdilerde 3.yayını ‘Pulse’ için hazırlık yapan
Kam, bağımsız sanat alanlarında, institülerde ve bienallerde işlerini paylaşmaya
devam etmektedir.
NABIZ | MODÜL
Sınır nerede, sınırın neresi güçlendirilebilir, neresi silinebilir? NABIZ, tanıdık
olanla arama mesafe koyduğum, bilinmeyeni kucakladığım bir seriden
oluşuyor. Bu seri merakın bir dışavurumu, çevrenin absürdlüğünü gözler
önüne seren görsel bir ‘bilinç akışı’, hemen yanı başımdaki gerçeklikle ve
anılarımla ilgili deneyimlerimi bir araya getiriyor. Şehirde doğdum, etrafımdaki
gürültüye ihtiyacım var. Gelip geçici, köpürüp kayboluveren anlar boyunca
ilerleyerek, insan olmak nedir sorusuna cevap arayışımın sınırlarını anlamak
için fotoğrafı kullanıyorum.
NABIZ | MODÜL deneyimsel ve gündelik, imgesel ve müstehcen olanın
içgüdüsel olan ve arada kalanı hale geldiği doğaçlama bir yaşamın dürtüsel
imgelerinden oluşan bir galeri. Kendimi fotografik anların içine bırakarak
röntgenci bir izleyicilik ilişkisi kurmaktan kaçınıyorum. Süre ve denge ile ilgili
aldığım kararların birçoğu, kendi nabzına sahip bir organizmayı betimlemeye
çalışmakla ilgili. Fotoğrafın kendisi de her zaman akış halinde: bize
“dokunabiliyor”, bizde asla nihai bir çözüme ulaşmayan bir his uyandırıyor;
sonra, huzursuzluğa mahkum, tanıdık dünyanın ötesinde hareketli ve
değişken bir nitelik kazanıyor.
Zaman belirli tarihler anlamına gelmez. Zaman, zaman-olmayanı da içerir.
Tüm hayatların İstanbul, New York, Tokyo, Paris, Stockholm, Amsterdam ve
Zanzibar gibi şehirlerde, tek bir gün içerisinde sonsuzmuşlarcasına yıldırım
gibi gelip geçtiğini görmek isterim Yolculuk, zamanda yolculuktur, yapbozun
kopuk parçaları bir araya gelerek yeni beraber yaşama biçimleri ve yeni
karşılıklı konuşmalar yaratır.